TRADITIONAL & MODERN GOLIC VULCAN -
TURKISH DICTIONARY
"A" to "E"
ZHIT-FEIM BGV eh IGV - TUHRK'CHE
>A< — >E<
GELENEKLİ VE MODERN GOL-VULKANCA DİLİ -
TÜRKÇE SÖZLÜK
"A" - "E"

    The Vulcan words that follow can be used for both Traditional Golic Vulcan and Modern Golic Vulcan in translating into Turkish, a Terran language. (This dictionary should not be used for translating from LGV or IGV.) If you saved or printed a version of these words prior to September 10, 2015, please discard that obsolete material. (Sorry, but this page may only display properly if your browser supports international characters.)
      ABBREVIATIONS
        (IGV) used only in Insular Golic Vulcan (but occasionally as a synonym in TGV & MGV)
        (LGV) used only in Lowlands Golic Vulcan (but occasionally as a synonym in TGV & MGV)
        (MGV) used only in Modern Golic Vulcan
        (NGS) a non-Golic word used by at least some Golic speakers
        (TGV) used only in Traditional Golic Vulcan


      A'gal -- proton
      A'rak-, A'rakik -- pozitif, artı/arti
      A'rak-falun -- arti yük
      A'rak-falun-krus -- pozitif iyon
      A'rak-narak'es -- pozitif polarite
      Aberayek -- vinç, maçula, maçuna, gezer vinç, yürür köprü, seyyar vinç
      Aberofek -- vinç, macuna
      Abevipladau -- seslendirmek, dublaj yapmak
      Abi' -- değin, dek, kadar, ta
      Abmarkan-, Abmarkanik -- yüzbilir
      Abmarkan'es -- yüzdürme kuvveti, yüzme yeteneği, yükselme kabiliyeti
      Aborau -- itmek
      Aborau-ashenayek -- yardımcı amplifikatör
      Aborau-pakuv -- ilk hareket bobini
      Aborayek -- buster
      Abrash -- sel, seylâp, taşkın
      Abrash-eiktra -- taşkın ovası
      Abrash-temep -- bent kapağı
      Abrash-temok -- taşkın duvarı
      Abrash-tor -- sel basmak, su basmak, taşmak
      Abru' -- karşı tarafa, yukarıda
      Abru'mesukh (eskimiş) -- karşıdan karşıya
      Abru-mal -- uyluk, but
      Abru-ralashik -- sesüstü, süpersonik
      Abru-su'us -- pay
      Abru-tus -- fazla yük
      Abru-tus-tor -- fazla yüklemek
      Abru-zan-mev -- periskop
      Abrukhau -- hâkim olmak
      Abruneniwau -- nezaret etmek, idare etmek
      Abruneniwausu -- murakıp
      Abrupik -- başat, baskın, dominant, hakim
      Abrupodon -- kâr, kazanç, fayda, menfaat
      Absakau -- baskın yapmak
      Absakausu -- baskıncı, yağmacı
      Absakaya -- baskın
      Abu, Abu' -- yukarı(ya)
      Abu'le -- yukarıya doğru
      Abu'shi -- yukarıda, yükseklerde
      Abu-tor -- dikmek, inşa etmek
      Abu-vla-nu'leyik -- altüst
      Abukhau -- saltanat sürmek
      Abulau -- çoğalmak, artırmak
      Abulaya -- çoğalma, artırma
      Abulik -- amudi, dik
      Abulik sov-razh -- hava boşluğu, hava habbesi
      Abutsuplau -- teslim etmek, teslim olmak
      Abutsuplaya -- teslim
      Abuvenik -- dik
      Achut -- fırça
      Af'traul -- alet
      Af'tum -- mutfak
      Afer-tor -- kurmak, tesis etmek
      Aferteraya -- korporasyon, anonim şirket, ticari şirket, ticari ortaklık
      Afsakau -- beyan etmek, ilân etmek, açıklamak, ikrar etmek
      Afsakaya -- beyan, ilân, ikrar
      Agreibau -- işkence etmek
      Agreibaya -- işkence
      Ahahr-tukh -- renyum
      Ahkh -- harb, savaş
      Ahkhan -- harb (hali)
      Ahkhsu -- savaşçı, muharip
      Ahklavau -- açıklamak
      Ahl-tukh -- iridyum
      Ahm -- isim, ad, nam
      Ahm-tor -- isimlendirmek, adlandırmak, isim vermek
      Ahs -- çene
      Aht'lahntik Masutra -- Atlas Okyanusu
      Aid -- memnun olma, kanaat
      Aidihn|-| -- memnun, kanaatkâr
      Aifa -- bunlar
      Aikum -- ay, kamer
      Aikum-ek'duv -- ay tutulması
      Aikum-ha'gel -- mehtap
      Aikum-tal -- selenoloji, ay bilimi
      Ain -- elbise, giyim parçası
      Aisha -- sebep olmak, neden olmak, yol almak, yol açmak
      Aishan -- sebep, neden
      Aitlu -- arzu etmek, arzulamak, istemek, istek duymak
      Aitlun -- arzu, istek, ihtiyaç, zaruret
      Ak -- yakında, biraz sonra
      Ak'spra (NGS) -- bir akideye muhalif olan
      Akali|-| -- acele, önemli
      Akan|-| -- yabancı, ecnebi, egzotik, değil yerli
      Akan-tor -- uzaklaştırmak
      Akansu -- yabancı, ecnebi (isim)
      Akteibuhl -- erişme, ulaşma
      Alakolah -- hafifçe dalgalanmak
      Alakolan -- ufacık dalga
      Alem -- tuz
      Alem'es -- tuzluluk
      Alem-masu -- tuzlu su
      Alem-suk'muzh -- takır, tuzlu göl
      Alem-tukh -- sodyum
      Alemik -- tuzlu
      Aluk -- balık
      Aluk-kelek -- akvaryum
      Aluk-kum-fek -- olta kamışı
      Aluk-kum-tor -- balık tutmak, balık avlamak
      Aluk-kumsu -- balıkçı
      An-bet -- damın üçgen şeklinde olan cephesi
      An-kharkh (eskimiş) -- korku
      Andorsu -- Andoryanca (lisan), Andoryancı (şahıs)
      Ap'hashau -- (yere dokunarak) sekmek
      Ap'hashaya -- sekme
      Ar'ka-halek -- volan, çark, düzenteker
      Ar'kada -- çalışmak, işlemek
      Ar'kadan -- work, chore, task, job
      Ar'tu -- proje
      Arlanga-tukh -- itriyum
      Aru -- ikindi
      Aru-yem -- ikindi yemeği
      Asal -- sabah
      Asal-masu -- çiy
      Asal-masu-sfek -- çimenme noktası, çiy noktası, yoğunlaşma noktası
      Asal-masu-thonek -- drozometre
      Asal-yem -- kahvaltı, "sabah yemeği"
      Ash'ai -- kısa çorap, (uzun) çorap
      Ash'ai-zhel -- çorap bağı
      Ash'el (MGV) -- kundura
      Ash'kwitayek -- pedal
      Ash'ya -- ayak
      Ash'ya-hilek -- bel (alet)
      Ash'ya-sai-vel -- ayakkabı
      Ash'yaidar -- ayak izi
      Ash'yakhut -- terlik
      Ash-tor -- ayakla basmak
      Ash-vel (TGV) -- kundura
      Ashal-veh -- sevgili
      Ashau -- sevmek
      Ashaun-, Ashaunik -- seven
      Ashausu -- âşık, sevgili
      Ashenau -- raise, elevate, büyütmek
      Ashenayek -- amplifikatör
      Ashiv-tor -- tekrarlamak, yinelemek
      Ashivau -- yinelemek
      Ask'er -- ordu
      Ask'ersu -- (ask)er
      Ask'ersu-kelek -- kışla
      Ask'plak-, Ask'plakik -- tâbiyeye ait
      Ask'plakanu -- taktik, tâbiye
      Aski|-| -- kudretli, kuvvetli
      Askital -- askerî
      Asklotau -- abluka
      Asklotaya -- ablukaya almak
      Asteronau -- takmak, yapıştırmak, bağlamak
      Asteronaya -- bağlılık
      Au -- onlar, onları, onlara
      Aukh -- alçı taşı
      Ausham -- zehir
      Aushfa -- hayvan
      Aushfa-kelek -- ambar (çiftlik), ahır
      Aushfa-tal -- zooloji, hayvanlar bilimi
      Aushfal'esk -- hayvan, canavar
      Aushfamaluhr -- hayvanca, vahşi, yabani
      Aushfatra -- direy
      Aushkel -- in, mağara, çukur
      Avaru -- zahmet, dert
      Avon -- açlık
      Awek|-| -- hususi, şahsi, gizli, mahrem
      Awek'es -- gizlilik, mahremlik, yalnızlık, tenhalık
      Awekat-, Awekatik -- tenha
      Azehl -- ışın
      Azehl-, Azehlik -- ışınsal, radyal, yıldız

      Ba'tak -- gelenek, anane
      Bablivau -- atamak, belirlemek, belirtmek, işaret etmek
      Babloputak -- Haçlılar seferi
      Bah-ker -- bahçe
      Bahsu -- bahçıvan
      Bai' (eskimiş) -- arasından, içinden, üzerinden
      Bai-lak-pa -- kendini acıma
      Bak -- kaburga kemiği
      Bal -- grup, küme, takım, koleksiyon
      Bali|-| -- kalın, kesif
      Bali-thonek -- kompas
      Bar-got -- ot, bitki
      Bar-kas -- bahar
      Bashan -- göç
      Batai -- gürbüz
      Bau-tor -- ihmal etmek, hakir görmek, aldırmamak, önem vermemek, hiçe saymak, aldırış etmemek, itibar nazarına almamak
      Be' -- bitişik, yakın(ında), başucunda
      Be'es -- yakınlık
      Be'hai'la (NGS) --misafir, davetli
      Beglanau -- görmek, aldırmak, fark etmek
      Behsu -- (kapı) komşu
      Beidzhorsu -- Beycoranca (lisan), Beycorancı (şahıs)
      Bek -- bekleme
      Bek-tor -- beklemek
      Belaar (NGS) -- yaz
      Belk -- izci, skavut
      Ben-gun -- terapi
      Bes -- resim, karakalem, kroki
      Bes-tor -- çizmek
      Besan -- grafik, harta, harita, diyagram
      Besan-tanaf -- hartacılık, haritacılık
      Besayek -- çizici
      Besu -- refik, arkadaş, ayaktaş, koldaş
      Besu'es -- refakat
      Betau -- yakınlaşmak, yanaşmak, yaklaşmak
      Bezhun -- göz
      Bezhun-isach -- kirpik
      Bezhun-kal -- göz küresi
      Bezhun-masu -- gözyaşılar
      Bezhun-masu-mev -- gözyaşı kanalı
      Bezhun-ripa'shaya -- katarakt
      Bezhun-thek -- gözyaşı
      Bezhun-wan -- göz akı
      Bezhun-zehl -- kaş
      Bi' -- boyunca
      Bif-, Bifik -- muhakkak
      Bikuv -- resim, tablo, fotoğraf, tasvir
      Bikuv-kitaun -- hiyeroglif, resimyazı
      Bishau -- bol olmak
      Bladzh -- kamp, ordugâh
      Bling -- zil
      Bohrau -- tedavi etmek
      Bohraya -- tedavi
      Bol-, Bolik -- kritik, zaruri
      Bol-falek'es -- kritik sıcaklık
      Bol-mog'es -- kritik hacim
      Bol-shivak -- kritik kütle
      Bol-threshan -- kritik hız
      Bol-toruk'es -- kritik gerilim
      Bol-vakav'es -- kritik frekans
      Bol-vihish -- kritik basınç
      Bol-vulu -- kritik açı
      Bolau -- icabetmek, ihtiyacı olmak, gereksinim duymak, gerektirmek
      Bolaya -- hacet, ihtiyaç, gereklilik, gereksinim
      Bolaya-, Bolayatik -- asli, esaslı, lâzım, gerekli, zurari
      Bosh|-| -- dolu, dolgun
      Bosh-khaf-masu -- kansu
      Boshau -- doldurmak
      Bov -- orta(lama), vasat, avarya
      Bov-, Bovik -- vasati, ortalama
      Bov-tor -- ortasını bulmak, ortalaması olmak, ortalamasını almak
      Brag -- kripta, kabir, türbe
      Bral-tukh -- galyum
      Brash'es -- doğurganlık
      Breth-tukh -- praseodimyum
      Bru -- dudak
      Bruhd -- tırtıl
      Buhfik -- tam, kusursuz
      Buhl'es -- coşkunluk, heyecan, şevk
      Buhl-, Buhlik -- coşkun, heyecanlı, şevkli
      Buhn -- maden para, sikke
      Buk -- kader, felek, kısmet, talıh, akıbet
      Bulom-tukh -- molibden(um)
      Burun -- buhran, kriz
      Burun-, Burunik -- buhranlı
      Busnem -- çocuk düşürme
      Busnem-tor -- düşürmek

      D'oh-tor -- karıştırmak, şaşırtmak, allak bullak etmek, şaşkına çevirmek
      D'ohan -- kargaşalık, karışıklık, şaşkınlık, endişe
      D'ohik -- karışık, şaşkın, hayran
      Da -- çakıl (taşı)
      Da-fek -- aks, dingil
      Da-kuv -- daire, halka, çember
      Da-kuv-falek'es -- konveksiyon
      Da-kuvau -- dolaşmak
      Da-kuvau-spol -- devridaim pompası
      Da-kuvaya -- dolaşma, sirkülasyon, deveran
      Da-kuvayek -- sirkülatör
      Da-nel -- devir, devre
      Da-rala-hali, Da-rala-hashek -- helikopter
      Da-sfek -- eksen
      Da-sfek-lerakovayek -- eksenel kompresör
      Da-sfek-sovek -- aksiyal ventilator
      Da-sfek-spol -- aksiyal tulumba, eksenel tulumba
      Da-sfek-talikal -- eksenel bakışım, eksenel simetri
      Da-sfek-tavat -- eksenel oran
      Da-skramek -- torna
      Da-tor -- dönmek, döndürmek, çevirmek
      Dah, Dahkuh -- iki
      Dah'es -- ikilik
      Dah'rak, Dahr- -- ikinci
      Dah-halek -- bisiklet
      Dah-kharat-katrom (DKhK) -- alternatif akım, dalgalı akım
      Dah-kiht -- ikili kod
      Dah-kulan -- çift helis
      Dah-lan-tol -- çift taban, çift döşeme
      Dah-leh -- yirmi
      Dah-leh'rak, dah-lehr- -- yirminci
      Dah-masu-tukh -- döteryum
      Dah-narafek -- diyot
      Dah-pim-tukh -- dilityum
      Dah-ralash-vel -- çift sesli harf grubu
      Dah-sashavaya -- çift poz
      Dah-svep -- çift kapı
      Dah-svin -- çift kayıt, çift giriş
      Dah-tukh -- küriyum
      Dah-vla-, Dah-vlaik -- ikiyönlü
      Dah-wak -- iki kere, iki defa
      Dah-yel -- ikili yıldız
      Dah-zalu -- koenzim
      Dah-zan-vel -- dürbün
      Dahkvalu -- parabol
      Dahl-tor -- çıkarmak, ayırmak, çözmek
      Dahli -- ayrı
      Dahli-neshan -- teşrih
      Dahpul-vo'ihn -- ikilenik denklem, ikinci derece denklemi
      Dahrik, Dahr- -- ikincil, sekonder, tali
      Dahs-da-kuv -- ekvator
      Dahsau -- bölmek, ayırmak, taksim etmek
      Dahsau-nosahp -- bölüm
      Dahsaya -- bölme, ayırma, taksim
      Dahshau -- ayrılmak, ayırmak
      Dahshaya -- ayrılma, ayırma
      Dahtau -- iki kat etmek
      Dailissak -- macera, sergüzeşt
      Dakh -- atmak, açılmak, tahliye ettirmek, çıkarmak
      Dakh-ha'tanaya -- ışıldama
      Dan -- dönme, devir, deveran, çevrinti, rotasyon
      Dan-, Danik -- en (çok), son derecede, ekseri
      Dan-rom|-| -- en iyi(ler)
      Dan-runemek -- debriyaj, kavrama
      Danan -- çoğunluk, ekseriyet
      Danau -- izah etmek, ifade etmek, açıklamak, anlatmak
      Danau-dunap -- ansiklopedi
      Danaya -- izah, ifade, açıklama, anlatım
      Dap -- rahmet, merhamet
      Dash -- zarar
      Dash-tor -- zarar vermek, dokunmak, incetmek
      Datau -- sevketmek
      Dataya -- sevk, tahrik
      Datayek -- pervane, uskur
      Datayek-mor -- pervane pali
      Dator -- hazırlamak
      Dau -- tesir etmek, etkilemek
      Dau-bosh -- tesirli, etkili
      Dau-tukh -- hormon, içsalgı
      Daya -- netice, tesir, etki
      Def -- yığın
      Deik -- dosya
      Del -- kenar
      Desh'rak -- kuzey, şimal; kuzeye (doğru)
      Desh'rak-, Desh'rakik -- kuzeye ait, şimalî
      Desh'raksu -- kuzeyli
      Desh-she'rak -- kuzeydoğu; kuzeydoğuya (doğru)
      Desh-tev'rak -- kuzeybatı; kuzeybatıya (doğru)
      Desh-tukh -- dolomite
      Deshkau -- soru sormak, sorguya çekmek
      Deshker -- soru
      Detra -- demet, deste, salkım
      Di'kish-torek -- metabolizma, özüştürüm
      Di'kizh -- mübadele, değişme, değiştirme, trampa
      Dif-tor -- uzun müddet yaşamak
      Din-tor -- isabet etmemek
      Dir-, Dirik -- kaba
      Do -- daha
      Dohn -- (uzun) tahta, kalas
      Dok -- tuğla
      Dok-torvausu -- duvarcı
      Dol-hinek -- köprücük
      Don-ka -- zengin
      Don-tak -- zenginlik, servet
      Donkes-tor -- parasını temin etmek
      Donku -- para, nakit, döviz
      Dor -- şeref, onur, namus
      Dor-tor -- şereflendirmek
      Dor-yehat -- şerefli, namuslu
      Dorli (ekseriya eskimiş) -- şerefli, namuslu
      Dotokau -- para cezasına mahkûm etmek
      Drahk -- boğaz, gırtlak
      Drahk-pi'nafek -- kalkanbezi
      Dref -- tarak, tırmık
      Drichel-, Drichelik -- tüyler ürpertici
      Drizh -- kaşıntı
      Drizh-tor -- kaşınmak
      Drom|-| -- saf, halis, temiz, sade
      Drom'es -- temizlik, saflık
      Drom-tor -- temizlemek, tasfiye etmek
      Du -- sen
      Duf -- deri, meşin
      Duh-, Duhik -- akılsız
      Duk -- hava kabarcığı, kabarcık
      Dukal -- top, küre, yumak
      Dukal-guf-lesek -- bilyalı mafsal, küresel mafsal
      Dukal-kuvish -- bilya, bilyalı yatak, rulmanlı yatak
      Dukal-spunek -- küre supap, bilyalı valf
      Dukau -- kaynamak, fıkırdamak, fokurdamak
      Dun -- kâğıt
      Dunap -- kitap
      Dunap-klep-kel -- kitabevi
      Dunap-krus -- bölüm
      Dunap-tsorayek -- kitap dolabı
      Dunapshausu -- mücellit
      Dunapsu -- kütüphane memuru
      Dunesh -- broşür
      Dungi|-| -- istemek, -ecek, -meli
      Dunusu -- kâtip
      Duta'es -- diplomasî
      Duta-, Dutarik -- diplomatik
      Dutar -- diplomat
      Duv -- gölge, umbra
      Duv-tor -- gölgelemek, gölgelendirmek
      Duvyan-, Duvyanik -- gölgeli
      Dva -- iman, inan(ç), itikat
      Dva-tor -- inanmak
      Dvar -- tehlike, riziko
      Dvar-tor -- tehlikeye atmak
      Dvariben -- va'zetmek
      Dvaribsu -- vaiz
      Dvasu -- inanan, inançlı, mümin
      Dvatai -- doktrin, öğreti, prensip
      Dvel -- seçme, seçim, tercih
      Dvel-tor -- seçmek, seçim yapmak, tercih etmek, ayırmak
      Dvesh-tukh -- pirinç
      Dvin-tor -- hizmet etmek, sofraya bakmak, sofrada yemek vermek
      Dvinsu -- hizmetçi, hademe, uşak
      Dvolau -- doğrultmak, düzeltmek, ayar etmek
      Dvor-tukh -- astatin
      Dvubolau -- motive etmek
      Dvubolaya -- motivasyon
      Dvubolek -- sebep, saik, muharrik
      Dvudau-fek -- krank mili
      Dvudau-natuhn -- karter, krank karteri, motor karteri
      Dvudayek -- manivela, kol, krank
      Dvun -- devin, faaliyet, hareket, kımıltı, seyir
      Dvun-mesut -- açılır kapanır köprü
      Dvun-tor -- hareket etmek, hareket ettirmek, harekete getirmek, devinmek, kımılda(t)mak, kıpırda(n)mak
      Dvun-zehl -- kırık çizgisi
      Dvunek -- adale
      Dvunek-tash-svitan -- beyincik
      Dvunek-tersayek -- sinir
      Dvunel -- hareket
      Dzhal -- zıvana, lamba
      Dzhan|-khush| -- beril
      Dzhan-tukh -- berilyum
      Dzhelu -- haset, gıpta
      Dzhih -- sivilce
      Dzhinau -- ait olmak, havale etmek
      Dzhinaya -- havale etme, referans
      Dzhya'an-tukh -- hafniyum

      Eh -- ve
      Eifa -- şunlar, onlar; o
      Eik -- geniş, enli
      Eik'es -- range (n.)
      Eik-tor -- genişle(t)mek
      Eik-vath -- genişlik, en(lilik)
      Eiksha -- açılmak
      Eiktra -- ova
      Ein -- bazı, birkaç
      Ein-veh -- biri(si), kimse
      Ein-vel -- bir şey
      Ein-wak -- bir ara
      Ein-wilat -- bir yerde, bir yere
      Eingelsu -- İngilizce (lisan)
      Ek, Ek' -- hep, bütün, tam, topyekûn
      Ek'an -- azami, maksimum, en çok, en yüksek
      Ek'anau -- en yüksek düzeye çıkarmak
      Ek'ariben-, Ek'aribenik -- kolay (söz)
      Ek'duv -- tutulma
      Ek'eku -- kontinuum, sürem
      Ek'elmin -- petrol, yeryağı
      Ek'es-, Ek'esik -- muhakkak, mutlak, salt(ık)
      Ek'es-danan -- mutlak çoğunluk
      Ek'es-ris -- saltık sıfır, mutlak sıfır
      Ek'es-tala -- salt değer, mutlak değer
      Ek'esik falek'es -- mutlak sıcaklık, saltık sıcaklık
      Ek'esik masu'es -- mutlak nem, saltık nem
      Ek'etek -- hepimiz
      Ek'ka-, Ek'kayik -- sabit, değişmez
      Ek'ka-ferek -- alternatör, alternatür
      Ek'kal -- küre
      Ek'kovtra -- kıta
      Ek'kovtra-ek'nosh -- kara iklimi
      Ek'man'es -- emniyet, güvenlik
      Ek'mishan -- teknoloji
      Ek'mishupik -- teknik
      Ek'nehau -- ayrış(tır)mak, çürü(t)mek
      Ek'nosh -- iklim
      Ek'nosh-shal -- iklim bölgesi
      Ek'nosh-tal -- iklimbilgisi, klimatoloji
      Ek'os|-| -- çok eski, kadim
      Ek'os-vel -- eskilik, eski eser
      Ek'pu-tor -- aseptik etmek
      Ek'puyik -- aseptik
      Ek'saven -- eğitim, maarif, öğrenim, öğretim, tahsil, terbiye, yetiştirme
      Ek'saven-tor -- eğitmek, terbiye etmek, yetiştirmek, okutmak
      Ek'savensu -- eğitimci
      Ek'tal -- ilim, bilgi, bilim, fen
      Ek'tal-glenokitau-tanaf -- bilimkurgu
      Ek'tal-zup-shal -- laboratuvar
      Ek'talsu -- ilim adamı, bilim adamı, fen adamı, bilgin
      Ek'te'kau -- salâhiyet vermek, izin vermek
      Ek'te'kru -- hüküm, salâhiyet, otorite, yetki
      Ek'tevan -- sönüm
      Ek'tra -- gezeğen, seyyare
      Ek'tra-dukal-- küre, dünya
      Ek'trasha -- terketmek, bırakmak, vazgeçmek, askerlikten kaçmak
      Ek'tukh -- maden, mineral
      Ek'tukh-tal -- mineraloji
      Ek'wak -- ilelebet
      Ek'wak'es -- ebediyet, sonsuzluk
      Ek'wak-, Ek'wakik -- ebedî, sonsuz, ezelî
      Ek'yeht'es -- gerçeklik, realite, hakikat, mahiyet
      Ek'zehl -- kenar
      Ek'zer -- kıymetli taş, mücevher
      Ek'zeru -- kuyumculuk, mücevherat
      Ekhartau -- idare etmek
      Ekhartausu -- idareci, müdür
      Ekon -- tanrı, ilâh
      Ekon-, Ekonik -- tanrı gibi, tanrısal, ilâhî, kutsi, kutsal
      Ekon-shoret -- dua etmek
      Ekruman-, Ekrumanik -- uygun, münasip
      Eku -- tamam
      El'dayek -- manivela
      El'es -- hürriyet, serbestlik
      El'mish -- icat, türetme, cihaz, makine
      El'neshek -- (büyük) makas
      El'rek -- kulp, sap
      El'ru -- el
      El'ru-pohshayek (TGV), El'ru-pohshek (MGV) -- tabanca
      El'ru-wek-zehlek -- el fazöri
      El'ruhik -- el ile yapılan
      El'tanarau -- meharetle kullanmak
      El'urokesor -- orak
      El-, Elik -- serbest, hür
      El-nala -- cisimcik, yuvar
      El-tor -- serbest bırakmak, salıvermek
      El-wak -- boş vakit
      Elakh -- kablo, palamar, halat, ip, sicim
      Elakh-feretai -- komple kablo, kablo takımı
      Elakh-torai-vel -- deklanşör kablosu
      Elat -- topuz
      Elek -- ibre, akrep
      Elkhrul|-| -- tam, bütün
      Elmin -- yağ
      Elmuvak -- melhem, merhem
      Elsaku -- tasma sırımı, hayvan zinciri, zincir
      Enem-tor -- silmek
      Ertau -- tâciz etmek, rahatsız etmek
      Es'merka -- âdet(ler)
      Esh -- nefes, soluk
      Esh-mev -- trake
      Esh-prash -- balgam, sümük
      Esh-tor -- nefes almak
      Esh-tukh -- oksijen
      Esh-tukh-limein -- oksijen maskesi
      Esh-tukh-tuhlek -- oksijen tüpü, oksijen şişesi
      Esh-tukholau -- oksitle(n)mek, paslanmak, yükseltge(n)mek
      Esh-tukhovaya -- oksidasyon, paslanma, yükseltgenme
      Eshikh -- çöl
      Eshikh-salan -- siroko
      Eshu'a -- şeytan, iblis, cin
      Estuhl -- dokunmak, ellemek
      Etek -- bizi, biz (normal kullanım için)
      Etwel -- bizi, biz (bir üstün)








All original work on these pages ©1980-2016 by Mark R. Gardner et al
operating as the Vulcan Language Institute™.

Star Trek and its related characters are copyrighted by Paramount Pictures/CBS Paramount Television.